Aile Danışmanlığı

Aile Danışmanlığı Uzaktan eğitim Kurs Sertifika

Batı toplumlarında aile kavramı hızla çökmektedir. ABD ve AB’de boşanma oranları artarken evlilik dışı ilişkiler çoğalmakta, yeni doğan çocuk sayısı azalmaktadır; doğan her iki çocuktan biri ise evlilik dışı ilişkiden doğmaktadır. Dünya çapında ailelerin yapılarında değişmeler yaşanmıştır ve bunlar belirli noktalarda benzerlikler göstermektedir. Modernleşme süreci birçok kültürde aile ilişkilerinde azalmaları da beraberinde getirmiştir.

Bunun yanı sıra insanlar, çocuk sahibi olmak yerine kedi köpekleri “evlat” edinir gibi sahiplenmeye başlamıştır.

Aile yapısının çökmesi kısa sürede meydana gelen bir olay değildir ve tek bir nedeni de bulunmamaktadır. Bu çöküşün başlıca sebepleri arasında, bireysel özgürlük tanımı içerisine yerleştirilen ve hiçbir sınır tanımayan serbestlik anlayışı, aile kavramının özündeki kutsallık ve ulviyetin yitirilmiş olması ve homoseksüelliğin normal olarak algılanması gelmektedir.

Batılı toplum, bütün boyutlarıyla ticaret eksenli müşteri bulma sürecine dönüşmüştür. Her şey ve hatta evlenme bile ticari bir meta ve nesne olarak nitelendiriliyor. Cinsel başıboşluk, nikahsız beraber yaşamanın yaygınlaşması, halkı menfaatçi ve ailevi değerlere ilgisiz bir kitleye dönüştürmüştür. Günümüzde batıda insanlar, ortak hayat sürdürme ve dayanışma içinde olma ihtiyacını hissetmiyor ve toplumda kolayca kendi isteklerine ulaşabiliyorlar.  Bu yüzden ortak hayat ve beraberlikten başka evlenme olayına karşı hiçbir sorumluluk hissetmiyorlar.

Şöyle ki, 1960’lı yıllarda AB ülkelerinde doğan her 100 çocuktan sadece 5’i evli olmayan anneler tarafından dünyaya getiriliyorken bu oran günümüzde %40’ın üzerine çıkmıştır. Bu oranın en yüksek olduğu Avrupa ülkeleri İzlanda, Bulgaristan ve Estonya’dır. Avrupa’da evlilik dışı çocuk oranının en düşük olduğu ülkeler ise Yunanistan, Kıbrıs ve İsviçre’dir.

ABD’de de tablo pek farklı değildir. 1975 yılında %14,3 olan evlilik dışı doğum oranı 2015 yılında %40,3’e yükselmiştir. Gençler arasında bu oran %90’lara kadar çıkarken, anne olma yaşının artması ile evlilik dışı doğan çocuk oranının düştüğü görülmektedir.

Avrupa’da aile ortamından mahrum yetişen çocukların okulda daha başarısız oldukları araştırmalarla ortaya konmuş bir gerçektir. Ayrıca bu çocukların ruhsal sorunlar yaşama ve uyuşturucu madde bağımlısı olma olasılıkları da daha yüksektir. Bu tarz sorunlara sahip çocukların toplum içindeki oranının artması, söz konusu sorunları bireysel sorun olmaktan çıkarıp toplumsal bir soruna dönüştürecek ve bu da söz konusu toplumun geleceğini tehdit edecektir.

AB’ ye balı ülkelerde her 20 kadından 1’ i tecavüze uğruyor, her 3 kadından 1’ i, 15 yaşından itibaren fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. AB’ de her yıl 15 yaş altı yaklaşık bin çocuk cinayete kurban gidiyor. Her 7 dakika da bir genç şiddet sonucu öldürülüyor. Aynı şekilde tüm dünyadaki çocuk istismarı görüntülerinin neredeyse yarısı Hollanda sitelerinden, %60’ı Avrupa’dan internete yükleniyor. Batı, kendi ‘’ aile ‘’ yapısının dağılması ile sokaklara mahkum olan insanları 2. Dünya Şavaşı yıllarında edindiği tecrübeyle toplama kamplarına yığıyor. Yaşlıları huzurevlerine, özürlüleri bakım evlerine, kadınları sığınma evlerine, evsiz fakirleri sokaklara, sahipsiz çocukları sevgi evlerine, işsiz güçsüzleri ceza evlerine, alkol ve uyuşturucu bağımlılarını rehabilitasyon merkezlerine yerleştiriyor. Bugün batıda her 5 kişilik bir ailede en az bir kişi uyuşturucu kullanıyor ya da alkolik. Beş kişilik bir ailede en az bir kişi lezbiyen, homoseksüel, biseksüel ve ensest ilişkiye kadar varan sapkınlık içinde. Beş kişiden bir kişi psikolojik destek almadan kendini yönetemiyor.

Bu tehlikenin farkında olan Batılı kurumlar, aile birliğinin ortadan kalkmaması adına çözüm yolları aramaktadır.

Boşanma oranlarının yüzde 50’ye yaklaştığı Batı’da, her iki çocuktan biri evlilik dışı ilişki sonucu dünyaya geliyor.

Yapılan araştırmalarda 1970 yılında ABD ve Avrupa’da boşanma oranı yüzde 10 civarındayken, günümüzde bu oran yüzde 50’ye kadar yükseldi. Boşanma oranlarıyla birlikte evlilik dışı çocuk sahibi olma oranı ABD’de yüzde 41 olarak belirlendi.

Eurostat Avrupa istatistik Kurumu’nun yayınladığı son araştırma Batı’da ailelik kurumu bitiyor mu tartışmasını yeniden alevlendirdi. Eurostat’ın araştırmasına göre İzlanda’da dünyaya gelen çocukların yüzde 64’ü evlilik dışı birliktelik sonucu doğuyor. Bu oran Fransa’da yüzde 55, İngiltere’de 47 ve Almanya’da yüzde 33 olarak kaydedildi. Analistler 1970’lerde bu oranın yüzde 5 seviyesinde olduğunu belirtiyorlar.

İngiliz Ulusal İstatistik Bürosu’nun yaptığı araştırmaya göre ülkede 1 milyon çift aynı evde yaşamıyor. Araştırmada, aile yaşamı açısından yeni bir olgunun oluştuğu ve resmi deyişle “ayrı evlerde beraberlik” olarak sınıflandırıldığı belirtiliyor. Bunun sonucu olarak, İngiltere’deki çocukların yüzde 46’sının 16 yaşından önce ebeveynlerinden ayrıldıkları görülüyor.

Türkiye’de XIX. yüzyılın sonundan başlayarak yaşanan sosyodemografik ve ekonomik dönüşümler, aile yapısının değişmesine ve farklı aile biçimlerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu süreçte, geleneksel aile biçimlerinin işlevleri yavaş yavaş ortadan kalkmış ve modernleşme sürecinin getirdiği yeni yaşam biçimlerine uygun aile biçimleri ortaya çıkarak toplumsal yaşamda önemli bir yer tutmaya başlamışlardır.

Nüfusun yapısındaki değişimlere bakıldığında, Türkiye’nin zaman içinde genç nüfus yapısından yaşlı nüfus yapısına geçtiği görülmektedir. 1950’li yıllarda nüfusun yaklaşık %40’ını oluşturan 15 yaşından küçük nüfus, günümüzde %25 seviyesine gerilemiştir. Buna karşılık yaşlı nüfusun, yani 65 yaş ve üstü nüfusun payının aynı dönemde % 3’ten %7 seviyesine ulaştığı görünmektedir. Nüfusun yerleşim yerlerine göre dağılımında yaşanan hızlı kentleşmenin bir sonucu olarak çok ciddi bir değişim olduğu anlaşılmaktadır. 1950’li yıllarda %75’i kırsal alanlarda yaşayan nüfusun günümüzde neredeyse %75’inin kentsel alanlarda yaşadığı görünmektedir. Benzer değişim nüfusun bölgesel dağılımı için de söz konusudur. 1950’li yıllarda kırsal nüfusun ağırlıklı olduğu bölgeler nüfusun önemli bir kısmını barındırırken, günümüzde metropol alanları içine alan bölgeler nüfusun önemli bir bölümünü kapsar hale gelmiştir.

Kadın başına düşen doğum sayısının azalması ve giderek ikame seviyesi olan 2.1’e kadar gerilemesi yine bu dönemde meydana gelen önemli bir değişimdir. Bu değişime paralel olarak, yine bu dönemde doğurganlığın yaş yapısında önemli değişimler meydana gelerek, doğurganlığın yığıldığı yaş grubunun 20- 24’den 25-29’a kaydığı gözlenmektedir.

Son 40-45 yıldaki veri setleri bir bütün olarak incelendiğinde, Türkiye’de çekirdek aile ve dağılmış ailenin yaygınlığının arttığı geniş ailenin yaygınlığınınsa azaldığı anlaşılmaktadır.

Geniş aile oranlarının düşüşü, genellikle modernleşme, kentleşme ve sanayileşme ile açıklanmaktadır.

AİLE DANIŞMANLIĞI KURSU VE SERTİFİKA BAŞVURUSU İÇİN TIKLAYINIZ

Aile Danışmanlığı” üzerine 5 yorum

  1. Aile danışmanlığı mesleği kamu ve özel iş imkanlarıyla son dönemde yıldızı parladı. Bu mesleği gerçekten iyi yapanlar için her bakımdan faydası oluyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Aile Danışmanlığı

aile danışmanlığı sertifikası kursu

Aile Danışmanlığı Kursu

Aile Danışmanlığı  eğitimi ile yakın geleceğin gözde mesleklerinden birisi olacak olan Aile Danışmanlığı, Avrupa’da şuan uygulanmaktadır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yönetmeliğine uygun eğitimi ile verilen sertifikamız, birçok alanda size de fayda sağlayacaktır.

Bu eğitimi başarıyla tamamlayıp sertifika almaya hak kazanan öğrencilerimiz, çok çeşitli faaliyetlerde bulunabilir, ve bir çok insanın hayatına dokunabilirler

Eğitim Hakkında Bilgi

Gereksinimler

Aile Danışmanlığı Sertifikasını Milli Eğitim Bakanlığı onaylı alabilmek için Üniversitelerin belirli bölümlerinden mezun olmak gerekmektedir. Bölümlerin listesi aşağıda verilmiştir

Kazanımlar

Aile Danışmanlığı ile ilgili tüm detaylara hakim olacaksınız.

Aile yaşamınızda ve profesyonel hayatınızda size yol gösterecek konuları öğreneceksiniz

Türk aile yapısını ve hukuki süreleri tamamen öğreneceksiniz.

Öğrencilerimiz; eğitimi tamamladıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan sınava katılarak, başarılı oldukları takdirde MEB onaylı Aile Danışmanlığı Sertifikası alırlar.

Öğrencilerimiz; Aile Danışmanlığı Eğitim Programını tamamlayıp MEB tarafından yapılan sınava girip başarılı olsalar dahi, eğitim videoları 1 yıl boyunca kullanıma açık tutulacaktır. Bu sayede konuları pekiştirme açısından dersleri tekrar etme imkanları olacakıtr.

Eğitime kimler katılabilir?

Aile Danışmanlığı kursumuza bu konuya ilgi duyan veya Aile Danışmanlığı alanda kariyer yapmak isteyen herkes katılabilir.  

Aile Danışmanlığı sertifikası almak için gereklilikler neler?

Aile Danışmanlığı Eğitiminin sonunda MEB ( Milli Eğitim Bakanlığı) onaylı yada Üniversite onaylı belge alabilirsiniz.  MEB onaylı belge alabilmek için gereklilikler şunlardır;

1-Sosyologlar

2-Psikologlar

3-Çocuk Gelişim Uzmanları

4-Psikolojik Danışmanlar

5-Sosyal Hizmet Uzmanları

6-Uzman, Asistan ve Pratisyen Hekimler

7-Hemşireler (Lisans ve Yüksek Lisans Mezunları)

8-Psikoloji Danışmanlık Ve Rehberlik Öğretmenleri

9-Belirtilen bölümlerin son sınıf öğrencileri

Üniversitelerin ilgili bölümlerinin 4 yıllık Lisans bölümlerinden Mezun olanlar  

“Bu Kriterleri sağlamayan öğrenciler Üniversite Onaylı Belge Alabilirler.”

Nasıl Kayıt Yaptırılır?

Uzaktan Eğitim Programımıza kayıt işlemlerinizi gerçekleştirerek derslerinize hemen başlayabilirsiniz. Bu yöntem ile dilediğiniz yerden, dilediğiniz saatlerde eğitimlerimizi alabilirsiniz.

İlk ödemeyi yapan ve kayıt oluşturan herkes için, anında dersler aktif hale getirilir.

Ödeme yapıldığı gün, Aile danışmanlığı eğitimi başvurusu onaylanan öğrenciye kullanıcı adı ve şifre bilgileri sisteme tanımladığı telefon numarasına iletilir. Bu kullanıcı adı ve şifre ile birlikte, kendisine gönderilen bağlantıya tıklayarak ilgili öğrenci panelinden derslerine ulaşır, Aile danışmanlığı eğitimini almaya başlar. Bu süreçler, kurumun belirlediği bir eğitim danışmanı ile birlikte telefonda gerçekleştirilir.

Aile Danışmanlığı Hakkında Kısaca

aile danışmanlığı sertifikası eğitimi

Aile Danışmanlığı yönetmeliği 04.09.2012 tarih ve 28401 sayısı ile Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın girişimi üzerine Milli Eğitim Bakanlığı 15.11.2012 tarihinde Aile Danışmanlığı müfredatını yayınlayarak bu eğitimi Türkiye’de hayata geçirmiş oldu. 

Bakanlık çok kapsamlı bir müfredat hazırlayarak pilot illerde kadın erkek ilişkileri ve çocuklar üzerine geniş değerlendirmelerin olduğu eğitimler verilmeye başlandı. MebKurs’tan alacağınız bu eğitim ile mutlu bir ilişkinin nasıl yaşanacağını, evlilik hukukunu, çocuk haklarını ve çocuk psikolojisini öğrenebilirsiniz.

Bu sayede iletişim kurmada zorlandığınız çocuğunuza yaklaşımınızı değiştirebilir eşinizle ya da sevgilinizle olan problemleri rahatlıkla çözebilirsiniz.  Aile danışmanlığı eğitimimiz uzmanlık eğitimidir.

04.09.2012 tarihinde Resmi Gazete’de 28401 sayısı ile yayınlanan yönetmelikte Aile Danışmanlık Merkezlerinin nasıl açılacağı belirtilmiştir. Aile Danışmanlık Merkezi açmak isteyenler 464 saatlik MEB onaylı Aile Danışmanı Sertifikasını alması gerekmektedir.

Neden Aile Danışmanlığı?

Aile danışmanlığı uzun yıllardır Avrupa ve Gelişimiş bir çok ülkede faal olan bir meslek statüsündedir. Aile danışmanlığı toplumların en küçük ama en önemli birimi olan aileyi korumak amaçlı olarak gelişmiş toplumlarda ihtiyaç haline gelmiştir.

Sizde Aile danışmanlığı eğitimini hem kendi aileniz için hem’de diğer insanların yaşamına dokunmak ve faydalı olmak için alabilirsiniz. İş imkanları çok geniş olan bir eğitim olan aile danışmanlığı kariyer yapmak içinde elit bir eğitimdir.

Bu Kursun Müfredatı

  • Gelişim Dönemlerini Takip Etmek ve Gelişim Dönemleri
  • Gençlik çağı gelişim özelliklerini takip etmek / Gençlik çağı
  • Aile olma sürecine destek olmak
  • Değişen toplumun aile yapısına etkilerini tespit etmek
  • Çocuklarda görülen uyum problemleri ve çözümler
  • Yaşlılıkta görülen uyum problemleri ve çözümler
  • Sosyal veri vakalarını kaydetmek
  • Terapötik süreç ve öncü yaklaşımlar
  • Postmodern yaklaşımlar
  • Kanıta dayalı yaklaşımlar
  • Temel psikolojik danışmanlık becerilerini uygulamak
  • Aile danışmanlığında kriz ve kriz yönetimi
  • Çocuk hakları ve çocuk hukuku
  • İhmal ve istismara uğramış çocuklara çözüm önerileri
  • Çift ilişkisini etkileyen sorunlara çözüm yolları
  • Aile danışmanlığında meslek etiği
  • Araştırma teknikleri

İstihdam Alanları

Öncelikle yeni bir unvan ve ek gelire sahip olacaksınız.

Aile Danışmanlığı Merkezi açabilirsiniz.

Aile Danışmanlığı Merkezlerinde çalışabilirsiniz.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın açacağı kadrolarda aile danışmanı olarak görev alabilirsiniz.

Mahkemelerde bilirkişi olarak görev alabilirsiniz.

Huzurevlerinde, rehabilitasyon merkezlerinde, belediyeler bünyesindeki aile danışmanlığı birimlerinde aile danışmanlığı yapabilirsiniz.