Aile danışmanlığı II. Dünya Savaş’ndan sonra hızlı bir gelişme göstererek psikoloji bilimi içerisinde varlığını etkin bir biçimde hissettirmeye başladı.
Aileler ve çocuklarla ilgili etkili çalışmalar yapan ilk bilim insanları Freud ve Adler’dır.
1970’lerin başında Avrupa’da özellikle İngiltere ve İtalya’da aile danışmanlığı çalışmaları artarken 2000’li yıllarda bu çalışmalar büyük bir hız kazanmıştır.
Yapılan araştırmalarda (Eurostat) 1970 yılında ABD ve Avrupa’da boşanma oranları yüzde 10 civarındayken günümüzde bu oran yüzde 50’ye kadar yükselmiştir.
ABD’de evlilik dışı çocuk sahibi olma oranı yüzde 41’dir.
İngiltere’deki çocukların yüzde 46’sı 16 yaşından önce ebeveynlerinden ayrılıyor.
Türkiyede 19. yy’ın sonundan başlayarak yaşanan sosyodemografik ve ekonomik dönüşümler aile yapısının değişmesine (geniş aileden çekirdek aileye dönüşüm) ve farklı aile biçimlerinin ortaya çıkmasına yol açtı.
1950’lili yıllarda ülkemizde nüfusun yüzde 75’i kırsal alanlarda yaşarken günümüzde nüfusun neredeyse yüzde 75’i kentlerde yaşıyor.
Geniş ailelerin çekirdek aileye dönüşmesinin başlıca sebepleri; modernleşme, kentleşme ve sanayileşmedir.
Özellikle son yıllarda çekirdek aileye geçişle birlikte çocukların ebeveynler tarafından denetimi azalmış ve çocuklarla ebeveynler arasında iletişim ve kuşak çatışmaları ortaya çıkmıştır.
Kadınların iş hayatında daha aktif hale gelmesiyle çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi ev içindeki roller ve ev işlerinin eşler arasında paylaştırılması yeni yükümlülükler getirmiştir.
Çekirdek aileler geniş ailelere göre daha zayıf ve yalnız ve destekten yoksun olduğu için zaman zaman (eşlere düşen yükümlülüklerin aksatılmasıyla) sorunlar yaşanabilmektedir.
2011 yılında yapılan bir araştırmada “Eşinizle sorun yaşadığınızda öncelikle kimden ve nereden destek almayı düşünürsünüz?” sorusuna cevaplayanların yüzde 62’si kimseden bir destek almayı düşünmediğini belirtmiştir.
TÜİK’in 2013 yılında yaptığı bir araştırmada boşanmaların yüzde 40’ının evliliğin ilk beş yılında yaşandığı görülmüştür.
Günümüzde ailelerin en büyük sorunları olarak evlilik oranlarının düşmesi, boşanmaların artması, aile içi şiddet, evlilik dışı çocukların çoğalması, ilaç ve alkol bağımlılığı, ergen depresyonu, eşler arasındaki cinsel sorunlar, sosyal medyanın yıkıcı tahribatları olarak sıralayabiliriz.
Yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı aile danışmanlığının önemi giderek artmış ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da bu konuda adımlar atmaya başlamıştır. İşte bu adımlardan birisi de aile danışmanlığı eğitimidir.
Aile Danışmanlığı yönetmeliği 04.09.2012 tarih ve 28401 sayısı ile Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın girişimi üzerine Milli Eğitim Bakanlığı 15.11.2012 tarihinde Aile Danışmanlığı müfredatını yayınlayarak bu eğitimi Türkiye’de hayata geçirmiştir. Yayınlanan yönetmelikte kimlerin aile danışmanı olabileceği, aile danışmanın görev ve yetkileri ile aile danışmanlığı merkezlerinin nasıl açılacağı belirtilmiştir.
Boşanma sürecinde çiftlerin ve çocuklarının karşılaştığı sorunlar ve bunların çözümüne yönelik aile destek ve aile danışmanlık hizmetleri ile ailelerin desteklenmesine yönelik pilot uygulama çalışmaları 2012 yılında 5 ilde başlatılmıştır. Burdur, Kırıkkale, Ankara, İzmir, Karabük pilot iller olarak tespit edilmiştir.
2012 yılının son üç ayında başlayan pilot uygulama süreci devam ederken, danışmanlara yönelik daha kapsamlı bir eğitim programı hazırlanmış ve eğitim programını vermek üzere eğiticiler eğitilmiştir.
Kimler aile danışmanı olabilir?
Çocuk Gelişim Uzmanları, Sosyal Hizmet Uzmanları, Psikologlar, Sosyologlar, Uzman-Asistan ve Pratisyen Hekimler, Hemşireler , Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü mezunları. (4 yıllık lisans mezunu olma şartı vardır)
Aile danışmanı olmak isteyenler bu bölümlerden aile danışmanlığı alanında yüksek lisans yapmışlarsa aile danışmanı olabilirler. Yapmamışlarsa 464 saatlik bir aile danışmanlığı eğitimi alarak MEB onaylı sertifika sahibi olmak zorundadırlar.
Aile Danışmanının Görev ve Yetkileri
- Aile sistemi içerisinde işlev bozulmalarına neden olan, aile ve bireylerin, bireysel gelişimlerini ve yetiştirilmelerini olumsuz yönde etkileyen, aile yaşam döngüsü ve gelişimsel farklılıklar ile eşler arasında ilişki ve iletişim sorunlarına yol açan, anne baba olarak rol ve sorumluluklarını sağlıklı bir biçimde yerine getirmelerini güçleştiren ve aile üyelerinin psiko-sosyal ve ekonomik yapılarını tehdit eden sorunların oluşmadan önce engellenmesi ve ortaya çıkan sorunların çözümlenmesinde birey ve aile ile çalışmak,
- Kişilerin içinde geliştikleri veya işlevlerini yerine getirdikleri aile sistemini veya ilişkide bulundukları diğer sosyal çevreyi değerlendirmeye dayanan ve bu anlayıştan yola çıkarak bireylere, çiftlere veya ailelere sorunlarının çözümüne dönük değişim ve gelişime yönelik hizmetler sunmak,
- Aile üyelerinin oturumlardaki etkileşim sürecinin içeriğini raporlaştırmak,
- Aile kurma niyetinde olan bireylere rehberlik ve danışma hizmetleri vermek,
- Anne ve babaların çocuk eğitiminde daha bilgili olması, bu bilgilerini hayata geçirmesi, çocuğuyla ve eşiyle ilişkisini geliştirmesi için anne ve babalara yönelik çalışmalar gerçekleştirmek,
- Boşanma öncesinde ailelere psiko-sosyal süreç ve dinamikleri de dahil ederek arabuluculuk hizmetleri planlamak ve uygulamak,
- Boşanmış bireylere ve çocuklarına bu durumdan olumsuz etkilenmemeleri için boşanma sonrası uyum programları planlamak ve uygulamak,
- Tek ebeveynli ailelere danışmanlık ve destek hizmeti vermek,
- Aile içi şiddetin önlenmesine yönelik rehberlik ve danışmanlık hizmetlerini vermek,
- Gerektiğinde aile üyelerini ihtiyaçlarına yönelik olarak ruh sağlığı ve hastalıkları hizmeti veren kurum ve kuruluşlara yönlendirmek.
Aile Danışmanlarının İstihdam Alanları
Aile Danışmanlığı Merkezlerinde aile danışmanı olarak çalışabilirler.
Kendi işyerlerini açabilirler.
Mesai saati dışında danışmanlık hizmeti verebilirler.
Resmi kurum ve kuruluşlarda oluşturulacak Aile Danışmanlığı birimlerinde aile danışmanı olarak görev alabilirler.